Cilt:7, Sayı:30
Değerli ilâhiyatçı ve ilim adamlarımızdan Doç. Dr. Dilaver Gürer tarafından hazırlanan “Fusûsu’l- Hikem ve Mesnevî’de Peygamber Öyküleri” isimli eser, Konevî Araştırmaları Merkezi (MEBKAM) yayınları arasında neşredildi.
Sayın yazarın da ÖN SÖZ’ünde açıkladığı şekilde bu güzel eser, daha önce yayımlanan “Fusûsu’l- Hikem ve Mesnevî’de Peygamber Öyküleri” (İstanbul 2002) adlı serin devamı mahiyetindedir.
İlk bölümünü teşkil eden birinci ciltte ilk peygamber Hz. Âdem’den başlanarak ulûl azîm peygamberlerden Hz. Nuh, Hz. İbrahim. Hz. Musa, Hz. İsa ve Hz. Muhammed (a.s.) ile ilgili kıssalar incelenmiş, elimizdeki ikinci ciltte de; Hz. Hûd, Hz. Sâlih, Hz. Yusuf, Hz. Davut, Hz. Süleyman. Hz. Lokman ve Hz. Üzeyr olmak üzere toplam yedi peygamber ele alınmıştır.
Eserin özelliği, Fusûsul Hikem ve Mesnevî’de yer alan peygamberlerin, peygamber kıssalarının karşılaştırmalı şekilde ele alınmasıdır.
Meram Belediye Başkanı Refik Tuzcuoğlu’nun SUNUŞ’u ile başlayan eser, MEBKAM Yön. Kur. Baş. Hüsamettin Sönmez’in TAKDİM’i ile devam ediyor. Sunuş ve Takdim’de eserin önemine temas ediliyor. Başta yazar olmak üzere, eserin neşrinde emeği geçenlere teşekkür ediliyor. Kitabın başında da yazarın hayatı ve eserleri ile ilgili bilgi verilmiş. Eserin tamamı tetkik dildiğinde bu çalışmanın sahasında bir ilk olduğu anlaşılıyor.
Tasavvufî eserlerin, diğer dinî eserlere nispetle anlaşılması daha zordur. Anlaşılabilmesi için, bilgi birikimi yanında, bunların daha dikkatle okunması, sembol ve mefhumların iyi kavranması gerekir. Sayın yazar, eserin ÖN SÖZ’ünde kitabın anlaşılmasını sağlayacak izahlarda bulunmuşlar. Bu sebeple okuyucunun mutlaka ÖN SÖZ’ü dikkatle okumaları gerekmektedir. Ön sözleri atlama alışkanlığı olan okuyucuların kulakları çınlasın. Eserin sonuç bölümü de öyle.
Yazarımızın, “Büyük sûfîler aynı makamlarda hep aynı düşünceleri ifade etmişler , aynı duyguları paylaşmışlardır.” değerlendirmesine katılmamak mümkün değildir. Zira tasavvuf erbabının istifade ettiği pınar hep aynı pınardır. Aralarında sadece üslûp farkı bulunabilir.
Toplum, bir zamanlar tasavvufî hayatla iç içe idi. Veya bu hayatı yaşayanları görüyordu. Şimdi bu irfan membaı kurudu. Bu sebeple günümüzde böyle tasavvufî kaynak eserlere büyük ihtiyaç var. Yoksa Hz.Mevlâna’yı Şeyh-i Ekber’i, Sadreddin-i Konevî’yi nasıl anlayacaksınız?
Tasavvufî eserlerde kullanılan semboller, zahirî ve batınî gerçeklerin anlaşılması için birer vasıtadır. Bu semboller sayesinde okuyucu, manevî duygu ve hazzın zirvesine ulaşır.
Meselâ, Kur’an-ı Kerim’de geçen, Yusuf (a.s.) gömleğinin kokusu, Mesnevî’de bir sembol olarak ele alınır. Konu üzerinde etraflıca durulmuştur. (s. 126)
Hz. Mevlâna’ya göre Yusuf’un gömleğinin kokusu, bir ilâhî koku olup, mâneviyat körü olan gözlere ve gönüllere şifadır. Bütün mesele bu kokuyu alabilme yeteneğine sahip olabilmektedir. Hz. Mevlâna bu gerçeği Mesnevî’de onlarca beyitle açıklamaya çalışır. Ve bir beytinde şöyle der:
“Gönüllerde aşk derdi olanlar hep o kokuyu arayıp dururlar.”
Aramayan bulamaz.
Eser, her yaşta insanın okuyabileceği bir özelliğe ve güzelliğe sahip. Meraklıları bu esere mutlaka ulaşmalı. Keşke Meram Belediye’miz, eserin birinci cildini de bu yayınlar arasında neşredebilse. İnsanımızın, özellikle gençlerimizin peygamberlerin hayatını ve biri birinden hikmetli menkıbelerini zevkle okuyacağı kaynak bir esere sahip olmuş oluruz.
MEBKAM Yön. Kur. Baş. Sayın Hüsamettin Sönmez Bey, son derece değerli ve gayretli bir insan. Çalışmalarını ilgi ve hayranlıkla takip ediyoruz Böyle bir eserin MEBKAM yayınları anasında çıkmış olması, son derece isabetli olmuştur. Benzer eserlerin devamını bekliyoruz.
324 sayfadan oluşan eser, yukarıda da ifade ettiğimiz gibi, SONUÇ ve BİBLİYOGRAFYA bölümü ile son buluyor.
Başta Meram Belediyesi ve değerli yazarımız Doç. Dr. Dilaver Gürer olmak üzere, böyle güzel bir eserin yayımlanmasında emeği geçen herkesi kutluyorum.